Pursaklar Masaj Salonu-Masör Esra Hanım

Pursaklar Masaj Salonu-Masör Esra Hanım Miranda daha yakından bakabilmek için ayak parmakları üzerinde yükseldi. “Sanırım bir mesele yok.” “Güzel.” sonra başının yana eÄŸik bulunduÄŸunu ve dev gibi açtığı gözleriyle kız kardeÅŸini izlediÄŸini fark etti. “Hımm.” “Hımm?” Miranda’ya döndü, o meraklı kahverengi gözlerle kendisini izleyen Miranda’ya. “Turner?” diye seslendiÄŸini duydu Miranda’nın ve onu baÅŸka bir “Hımm?” ile yanıtladı. “biraz garip görünüyorsun.” Hayır, Sen iyi misin? Yahut iyi deÄŸil misin? Birazcık tuhaf görünüyorsun. Bu Turner’ın gülümsemesine sebep oldu.

Gerçekte bu kızdan ne kadar hoÅŸlandığının ve Leticia’nın cenaze gününde ona karşı ne kadar hatalı davrandığının farkına varmasına neden oldu. Bundan dolayı onun için iyi bir ÅŸeyler yapmak istedi. Son bir kere kız kardeÅŸine baktı ve sonra yavaşça geri dönerek şöyle dedi, “KeÅŸke birazcık daha genç olsaydım ama biliyorsun deÄŸilim…” “Turner, daha otuzunda bile deÄŸilsin.”

Pursaklar Masaj Salonu-Masör Esra Hanım

Pursaklar Masaj Salonu-Masör Esra Hanım Miranda’nın ifadesinde biraz sabırsızlık vardı. Turner’ın eÄŸlenceli bulduÄŸu biraz mürebbiyemsi bir ifade ile tembel tembel ona baktı ve tek omzunu silkti, “Tamam peki fakat ben daha yaÅŸlı hissediyorum. DoÄŸruyu söylemem gerekirse, bugünlerde antika gibiyim.” sonra onun beklenti içinde kendisine bakmış olduÄŸunı fark etti bu yüzden boÄŸazcaını temizledi ve şöyle dedi, “Demeye çalıştığım o ki, eÄŸer bu görücüye çıkmış kızlara alıcı gaslıyle bakmış olsaydım Olivia’nın dikkatimi çekeceÄŸini sanmazdım.” Miranda’nın kaÅŸları kalktı. “Tamam, fakat o senin kız kardeÅŸin. Yasaklar bir yana – ” Aman, Tanrı askına – “Sana kompliman yapmak istemiÅŸtim” diye araya girdi. Miranda boÄŸazını temizledi. Biraz kızardı gerçi ama neyse ki loÅŸ ışıkta çok belli olmuyordu.

Peki, o vakit, devam edebilirsin.” “Olivia çok güzel, ” diye sözüne devam etti. Ben, onun büyük adam kardeÅŸi, bile bunu görebiliyorum fakat gözlerinin gerisinde noksan olan bir ÅŸeyler var.” “Turner bunu söylemen çok kötü. Sen de en az benim kadar biliyorsun ki Olivia çok zeki. Hatta çevreında dolanıp duran o adamların çoÄŸundan daha parlak zeka.” Turner hoÅŸgörüyle ona baktı. Ne kadar da sadık bir arkadaÅŸtı. Gerekirse gözünü kırpmadan kendini Olivia’ya gelen kurÅŸunun önüne atabilirdi. Onun burada olması iyi bir ÅŸeydi.