Pursaklar Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Pursaklar Mutlu Sonlu Masöz

Şimdi, en sonucunda, Elizabeth dü şü necek, merak edecek hale geldi: Ya başka tü rlü olsaydı? Ya Chris’i sadece bıraksaydı? Bü tü n o esriklik, kendi içine akan o enerji bitmiş, tü kenmiş olacaktı zaten. “Acaba artık kü rk parçaları bulunur mu sizde? Kızlarım bunlarla bebeklerine giysi yapıyorlar da.” Elizabeth Chris’e, ardında Pursaklar Mutlu Sonlu Masöz hiçbir şey bırakmamış, verecek aslabir armağanı kalmamış olan Chris’e ne yapmış olduğım biliyordu normal olarak. O sevilmek, hem de nefret edilmek ve hep merkez olmak istiyordu. Onda Chris’in çok istediği bir şey vardı: Elizabeth iyi mi davranacağım, hangi çatalı kullanacağım, neyin neyle yakışacağını bilirdi.

I˙şte Chris dü nyanın bir kesimi ü zerinde etkili olan bu gü cü istiyordu ondan. Topu topu iki boyunbağı vardı, biri yeşil, biri mor. Bu tarz şeylerin aslabiri olmazdı. Elizabeth, “Bir tişö rt giy, daha iyi” demişti ona. Oysa bunu yapmaması gerekirdi. Evet, Elizabeth’te bu gü ç vardı. Chris’in bu gü cü gö rmesine, ellemesine izin vermişti. Chris’in kendi yetersizliğini anlamasına izin vermişti. Kendisi ise çok şey vaat ediyordu… Sahi, ne vaat ediyordu? Bir değişim, omza şö yle bir dokunuş, şö valyelik payesi. Sonra Elizabeth kendini birden ondan çekmiş, Chris’in kendisi için bir tek bir dinlence olduğunu ona belli etmişti.

Pursaklar Mutlu Sonlu Masöz

Bir dinlence broşü rü ndeki gü zel bir resim, bir hindistancevizinin kafasını bıçağıyla uçuran peştamallı adamdı o. Düzinesi bir meteliğe. Chris’i çırılçıplak bırakmıştı.’ Elizabeth, ben ona erkeklerin kadınlara davrandığı gibi davrandım, o denli, diye dü şü nü yor. Birçok erkeğin birçok hanıma yapmış olduğını yapmış oldum ona. Chris’in katlanamadığı buydu işte. En nihayetinde acıma mı duyuyor ona, yoksa küçümseme mi bu?

Aşağı katta Nate gümüş sofra takımlarını bulaşık makinesinin plastik sepetine yerleştirmeden ö nce sudan geçiriyor. Elizabeth bu sesi sık sık duyduğu için tanır. Gö zlerini yıldızlardan ö teye çeviriyor, aşağıya, yere bakıyor. Nate ayaklarını sürüye sürüye dolaşıyor mutfakta, ağzında bir sigara izmariti, melankolik bir dü ş içinde yitmiş benzer biçimde. Dalgın bir hali var, ö zlem çekiyor. Bu geceki yemek boyunca Elizabeth onu seyretti. Ne tatsız bir yemekti, hele o salon oyunları… Elizabeth her şeyi açık seçik gö rü yor. Nate aşık, bununla beraber o zü rafaya. Kahvesini de halıya dö ktü .